Gençlerimizi Kumardan Kim Koruyacak? Uzaylılar mı?

Anayasanın 58. maddesinde “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.” diyen Devlet; Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Spor Toto Teşkilatı ile çocukluktan kumarbaz yetiştirip en büyük kumarları oynatan Hükumet! Kimi kime şikayet edelim? Anayasamız mı yanlış yoksa CB ve Kabinesi mi?

Spor Toto Teşkilatı, “yıldızlar” denilen ilköğretimden itibaren futbol, atletizm, kick boks gibi hemen her spor dalında kurulan okul liglerinin sponsoru oluyor, baştan sona medya dahil her mecrada bulunuyor! Genç ve yetişkin spor liglerinde de öyle! Yani asıl işi kumarbazlık olan teşkilat, kendisine kurban olacak bireyler ile daha çocukken tanışıp kendisini sevdiriyor, kumarı normalleştiriyor, hem kumar oyun liglerinin elemanı hem de kumarbaz olarak bağımlısı yapıyor!

Kumar pisliktir! Sosyal ve ekonomik bir hastalıktır! Zararlı, tehlikeli  ve yıkıcı bir hastalık olduğunu bizzat Allah’u Teala buyuruyor: ““Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?” (Maide 90-91) Spor Toto Teşkilatı mevzuatında yer alan “müşterek bahis” kavramı kumar pisliğinin süslü bir ifadesinden başka bir şey değildir!

Bu pisliği Milletimize musallat eden ise tek partili CHP döneminin son bürokratlarından Beden Terbiyesi Genel Müdürü Vildan Aşir Savaşır’dır! Ateşi bol olsun! Onun yüzünden 1949 yılından beri milyonlarca ailenin yuvası dağıldı, malları ve namusları ziyan oldu, binlerce kumar kurbanı intihar ederek ahiretini de yaktı gitti! Şu sıralar moda olarak binlerce gencimizin hayatını karartan online kumar sitelerinin günahında  dahi büyük payı var elbette! İsviçre’den getirttiği Spor Toto mevzuatını bizzat tercüme ederek, dönemin futbol federasyonu başkanı Ulvi Yenal ile Spor Toto Teşkilatını kurmaya başladı! Allah onlardan ve daha sonra onlara uyanlardan razı olmasın, sebep oldukları zarar ve ziyanlar için azaplarını eksiltmesin!

İşin trajikomik yanı, Anayasal olarak gençleri kumar ve diğer kötü alışkanlıklardan korumak ve sporu geliştirmek üzere kurulan Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye’nin en büyük kumarbazı ve kumar eğitimcisi rolünü üstlenmiştir! Spor Toto Teşkilatı Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı resmi bir kuruluştur! www.sportoto.gov.tr resmi sitesinde nasıl kumar oynanacağı ballandıra ballandıra anlatılmaktadır! Zehri altın kapta bal ile sunar gibi, kumar pisliğinden hem büyük bir hayırseverlik hem de ilgili bakanlık faaliyetleri ile masumlaştırma algısı güdülmektedir. Spor Toto sosyal medya hesapları da yine sayın bakanın medya aracı gibi kullanılmaktadır. Yani anlayacağınız, sadece birkaç kuzu değil sürünün tamamı kurda teslim edilmiş ve nasıl iğdiş edildiklerinin reklamı yapılmıştır!

Çoğunluğu dindar halkın oylarıyla seçilen ve her fırsatta İslam’a atıflar yapan 22 yıllık Ak Parti hükumetleri boyunca, kumarın önlenmesi ve uzaklaştırılması bir yana, at yarışları ve bahis kumarlarına ait 2 ana lisans Türkiye Varlık Fonuna 2017 yılında aktarılarak, hem daha da kurumsallaşmış hem de diğer varlıklarımızın mundar edilmesine neden olunmuştur! Bahis ve piyango lisansları, gerek kamu gerekse özel iştirakler ile daha da çoğaltılmıştır!

Ak Parti döneminde Spor Toto Teşkilatının kamu adına yönettiği kumarın çeşitlenmesi ve daha fazla kurbana erişilmesi sağlanmıştır. Kumarla ilgili 5602 sayılı kanun 2007 yılında, 5738 sayılı kanun 2008 yılında tazelenerek, kumarın topluma daha da nüfuz etmesi sağlanmıştır! İddaa isimli kumar pisliği hayatımıza 2004 yılında Ak Parti döneminde sokulmuştur! İnternet üzerinden kumar öncülüğünü de yine kimseye bırakmadan; gençliği zehirleyen iddaa.com, bilyoner.com, birebin.com, oley.com, misli.com, tuttur.com adlı resmi kumar siteleri de Ak Parti dönemi Spor Toto Teşkilatının eserleridir! Devlet internetten kumarhane işletirse, aç gözlü sivil kumarbazlar boş durur mu? Onlar da yurt içi ve yurt dışı sunuculardan kaçak kumar siteleri açarak, bu rezalet günah pastasından paylarını almaya çalışıyorlar tabi ki! Bizlere de kumar borcu yüzünden işi ve yuvası dağılan, geleceği körelen ve bazen intihar eden insanlarımız için çaresizce üzülmek düşüyor!

Bir zamanlar Türkiye’nin yıllarca süren vergi rekortmenliğini genelev patroniçesi Manukyan kimseye kaptırmıyordu! Manukyan’ın vergi rekortmeni olarak kıyamete kadar devam etmesi bile yaptığı işin pisliğini örter veya aklar mı? Caminin altına meyhane kurularak kazancı ile caminin giderleri karşılansa caiz olur mu? Kur korumalı mevduat ile milletin hazinesini hortumlayan faiz simsarları, kazançlarının bir kısmı ile mesela 50 tane fakir Müslümanı hacca gönderse, faiz paraları helal ve meşru sayılır mı? Aynen bu örneklerdeki gibi; kumar kazancından oluşan havuz ile okullar, spor salonları, evler, yurtlar yaptığını övünerek paylaşan Spor Toto Teşkilatının faaliyetleri de kumar pisliğini ve çocuklarımıza aşıladıkları kumarbazlık zehrini örtmez ve meşrulaştırmaz! Ağlayanın parası gülene yaramaz! Spor Toto Teşkilatının sözde “oyun” diyerek masumlaştırdığı kumarlarına parasını kaptıran vatandaşların hepsi, imkanları olsa kaybettikleri paralarını geri almak isterler! O yüzden kimse sanki hayır için bağış topluyormuş gibi riyakar söylemlere tevessül etmesin lütfen! Türkiye Cumhuriyeti Devleti, vatandaşlarının ihtiyacı olan tesisleri kumar pisliğinden sızan gelirlere muhtaç olmadan yapmaya muktedir ve gerekli zenginliğe sahiptir! Devletimizi kumar pisliğine mecbur gibi aciz gösteren ve bu rezaleti sürdürenler ağır sorumlu ve kusurludur!

Kumarın resmen işletilmesi, erişim için sadece 18 yaş sınırı konulması, Devletin anayasal görev ve sorumluluklarına aykırıdır! Spor toto teşkilatı derhal lağvedilmeli, milli piyango isminden milli kelimesi çıkarılarak yasaklanmalı, resmi veya kaçak kumar sitelerine erişim yasaklanarak BTK tarafından etkili önlemler alınmalıdır! Atlar üzerinden oynanan kumarlara; Cumhurbaşkanlığından belediyelere, TSK ve hatta kadın konseyine kadar değişik resmi ve özel isimler altında yapılan kumar koşularına son verilmelidir! Atlara olan düşkünlüğün hayvanseverlikten olmadığı, tıpkı başıboş köpekler üzerinden yapılan çıkar hesaplarına dayandığı çok açıktır! Son olarak, Türkiye Varlık Fonu ana kumarbaz rolünden çıkarak elindeki kumar lisanslarını iptal ettirmelidir.

2025’i Aile Yılı ilan eden Sayın Cumhurbaşkanımızın, en büyük aile ve namus düşmanlarından birisi olan kumar pisliğine karşı harekete geçmesini, kadim medeniyetimizden gelen asil devletimizi bu pisliğin kahredici lekesinden kurtarmasını bekliyoruz! Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığımızın da işlettikleri kumarın açık bir pislik ve haram olduğu vaazını Spor Toto Teşkilatı ile Gençlik ve Spor Bakanlığımıza özel olarak irat etmesini istiyoruz! Sizce bunlar için çok bekler miyiz?




Türkiye Varlık Fonu’nu Anayasamıza Uymaya Davet Ediyorum!

Sigorta şirketleri üzerinden yurt dışına aktarılan sermayemiz konusunda araştırma yaparken, Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) portföyünde bulunan 2 lisans dikkatimi çekti ve önce bu konuda yazmaya karar verdim.

Türkiye Varlık Fonu’nda 7 sektöre dağılmış 31 şirket ve 2 lisans görülüyor. TVF’ye 2017 yılında 49 yıllığına devredilen 2 lisans ve konuları şunlar:

1-Nakit Karşılığı Şans Oyunları Lisansı. Kapsamı: Karşılığı nakit olmak üzere oynatılan Piyango, Hemen-Kazan, Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara ve Süper Loto oyunları ile ilgili mevzuat çerçevesinde izin verilebilecek benzer şans oyunları.

2-At Yarışı Düzenleme ve Bahis Kabul Etme Lisansı. Kapsamı: Yurtiçinde at yarışları düzenleme, yurtiçinde ve yurtdışında düzenlenen at yarışları üzerine bahis kabul etme hak ve yetkileri.

Yani bu iki lisansta KUMAR pisliği hakkında! Kumarın bir pislik ve terk edilmesi gereken kebair günahlardan birisi olduğunu bizzat Yüce Allah haber veriyor!: “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?” Maide 90-91

Kumarın vatandaşlarımız için uzak durulması ve korunulması gereken bir pislik olduğunu Anayasamız da tescil etmiştir. Anayasanın 58. maddesinde “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.” ifadesi yer aldığına göre, Devlet aklı da kumarın ne derece zararlı ve  tedbir alınması gereken bir kötülük olduğunun gayet farkındadır!

Bir kumar çeşidi olan piyangonun başına MİLLİ ifadesinin getirilmesi pislik olduğunu gizlemez ve meşrulaştırmaz! Milli Piyango’nun tarihçesine baktığımızda, Osmanlı döneminde sosyal yardım ve devlete gemi alınması gibi amaçlarla ve bağış kaynakları üzerinden başladığını, zamanla bildiğimiz kumar pisliğine dönüştüğünü görüyoruz. O yüzden kimse milli önadını aldı diye kumar pisliğinin meşruluğunu iddia etmesin lütfen!

Dini ve hukuki olarak kumarın kötülük ve zararları sabit iken, TVF’nin bu konudaki iki ana lisansı işleterek hem meşru gelirlerimizi mundar etmesine, hem de vatandaşlarımızın bu pisliğe çekilmesine doğrudan destek vermesine ne diyebiliriz?

Kumar pisliği ile mücadele edilmesi gerekirken, TVF’nin lisansları ile ilgili web sayfasında “TVF, portföyündeki lisanslar aracılığı ile Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini uluslararası örnekler doğrultusunda geliştirmeye yönelik adımlar atar.” diye yazmasını nasıl anlamalıyız?

TVF yönetimi kumar sektöründe genel yetkili lisans sahibi olarak, % 2,1 lik alanı doğrudan yönetiyor! Geri kalan %98’i temsil eden yerli ve yabancı odaklara alt işletme lisansları vererek, kumar pisliğinin daha da yaygın bir sömürüye dönüşmesine çalışıyor! Türkiye’nin kumar alanındaki potansiyelinin, özellikle gavur memleketler kadar yükselmediğine hayıflanıp geliştirmeye çalışıyor! Yani kumar yüzünden yıkılan ocakları, kaybolan helalinden kazanma azmini ve içi boş umut tacirliğini daha da çoğaltmak istiyor! Her yılbaşına doğru piyango gişelerinde uzayan kuyrukları yetersiz bularak daha da arttırmak istiyor!

TVF anayasanın açık bir emrine ve ödevine rağmen, sırf kamuya gelir kazandırmak gibi bir nedene sığınarak nasıl karşı durabilir? Amaca hizmet eden her yol mubahmış gibi siyaset üretmek doğru mudur? Kumarın zararlı ve kötü bir alışkanlık olduğunu kimse inkar edemez. Ama ne yapalım ki oynayanı ve oynatarak para kazananı çok bari kayıt altında yaptıralım da devletin kasasına da para girsin sığlığı ile yol alınacaksa, bunun sonu sıkışınca uyuşturucu ticareti ve diğer suç konusu eylemlere de ruhsat vermeye gitmez mi?

Haram yoldan, milyonlarca kişinin bir düzenbazlık çarkı içinde sömürüldüğü ve kaybederken asla razı olamadığı paralarından sağlanan gelirden, Devlete ve Millete hayır gelir mi? Görünüşte sağlanan bu zehirli gelirlere karşılık, sosyal ve ekonomik olarak maruz kaldığımız zararın büyüklüğünü idrak edecek ferasette Devlet Adamlarımız neden yok?

Sayın CB ve Ak Parti’nin gelmiş geçmiş Bakan ve Vekilleri, bu TVF’yi kurarken üstlendikleri kumarcılık vebalinin hesabını Millete olmasa da Allah’a verebilecekler mi? Ya biz seçmenler? 4-5 yılda bir verdiğimiz oylara dayanarak yapılan böyle icraatların hesabını verebilecek miyiz? Hiç oy kullanmamayı seçenek olarak düşünsek bile vebalden kurtulamayız! Çünkü, zulüm yapılırken sessiz ve tarafsız kalmak da zulme ortaklıktır! Bu şartlar altında, en azından konuşma ve sorgulama, denetleme görevimizi yapmalıyız! Çünkü itimat denetime mani değildir ama denetimsizlik hataya ve yolsuzluğa kapı aralar!

TVF’nin batık inşaat şirketlerini kurtarma operasyonları da gündeme gelmişti. Ama kumar lisansları bu kadarcık bile konuşulmadı! Alkol kullanan veya şüphelisi olan sürücülere gösterilen gaddarlığın üçte biri bile kumara ve kumar simsarlarına karşı mücadelede ortaya konulsa, çok şeyler fark ederdi! E-posta kutularımıza yığınla gönderilen Türkçe içerikli online kumar sitelerinin reklamlarını silmekten ve engellemekten hepimize gına geldi. Ama sağ olsun Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu BTK’nın böyle bir derdi yok demek ki! Olsaydı resmi izinli olanların dışında, Sanal Özel Ağ bağlantısı VPN’siz erişilebilen bu kadar çok sayıda kaçak kumar sitesi yayın yapabilir miydi? Neden engellenmiyorlar? Kimler besleniyor bu pislik kaynağından bilen, gören, duyan var mı?